Okuyacağınız blog yazısının konusunu evlat edinmenin hangi şartlarda sona erdirilebileceğine ilişkin hukuki değerlendirmeler oluşturmaktadır. Bu kapsamda evlatlık ilişkisinin sona ermesine yönelik davanın kimler tarafından hangi gerekçelerle açılabileceğine ilişkin bilgi verilecektir.
Evlatlığın sona erdirilmesi davasına geçmeden önce ifade edilmelidir ki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu –TMK- kapsamında geçerli bir şekilde kurulan evlatlık ilişkisinin sona erdirilmesi söz konusu olamaz. Zira, kan bağına bağlı olan soybağının tarafların anlaşması yoluyla sona erdirilmesi mümkün olmadığı gibi, evlat edinme yoluyla kurulan soybağının da sona erdirilmesi mümkün olmamalıdır. Kanuna göre, evlatlık ilişkisinin, ancak evlat edinme için gerekli koşulların yerine getirilmemesi halinde mahkeme tarafından kaldırılması söz konusu olacaktır.
Kanun koyucu, yaptığı düzenlemeyle, evlatlık ilişkisi ile soybağı ilişkisi arasındaki farkları en aza indirgemeyi amaçlamıştır. Bu kapsamda evlatlığın mirastan yoksun bırakılmasını veya mirasçılıktan çıkarılmasını gerekli kılacak bir durumun varlığı halinde, evlatlığın mirastan yoksun bırakılması ya da mirasçılıktan çıkarılması yine mümkün olmakla beraber, bu yoksun bırakma/mirasçılıktan çıkarma hali evlat edinen ile evlat edinilen arasındaki evlatlık ilişkisinin sona erdirilmesi için gerekçe oluşturmayacaktır[1].
1. Evlatlığın Sona Erdirilmesi Davası
Evlatlık ilişkisi, genel olarak, evlat edinen ile evlatlık arasında mahkeme kararı ile kurulan yapay soybağını ifade etmek için kullanılan hukuki bir terimdir. Dolayısıyla, evlatlık ilişkisinin kurulması -evlat edinme-, sonradan hukuk düzenince tanınan bir soybağı kurma yoludur[2]. Evlatlığın sona erdirilmesi, ancak TMK madde 317[3] ve 318[4]’de düzenlenen koşulların varlığı halinde ve belirli kişilerin açabileceği evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası ile talep edilebilir[5].Dolayısıyla, TMK uyarınca -belirli şartların varlığı halinde- kurulmuş ve soybağı hükümlerini doğurmuş olan bir evlatlık ilişkisi, ancak Kanun’da sayılan istisnai ve sınırlı sayıda sayılmış hallerde tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılabilecektir[6]. Açılacak olan bu dava, bozucu yenilik doğuran bir dava mahiyetindedir. İlgili dava için görevli mahkeme Aile Mahkemesi olarak belirlenmiştir. Davalının yerleşim yeri mahkemesi genel hükümler uyarınca yetkili sayılmaktadır[7].
Evlatlığın sona erdirilmesi davasında davacı taraf; kanunen rızası alınması gerekirken rızası alınmayan kişiler, evlatlık ilişkisinde eksikliklerin olması durumunda Cumhuriyet Savcısı ve davanın sonucundan hukuki yararı etkilenecek kişiler olabilecektir.Hukuki yararı etkilenecek kişilere örnek olarak; evlat edinenin eşi, çocukları, yasal mirasçıları ya da evlat edinilenin annesi ve babası, yasal mirasçıları ya da Çocuk Esirgeme Kurumu sayılabilir. Evlatlığın kaldırılması talebi kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Dolayısıyla kişilerin kendilerinin ya da yasal mirasçılarının bu davayı açmaları gerekmektedir.
Evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına ilişkin davada davalı taraflar ise; davanın evlat edinen tarafından açılması durumunda evlat edinilen, evlat edinilen tarafından açılması halinde ise evlat edinen olabilir. Davanın yukarıda belirtilen diğer davacı olabilecek kişilerce açılması durumunda ise hem evlat edinen hem de evlat edinilen davalı olarak gösterilebilecektir[8]. Dava sonucunda alınacak olan iptal kararı, evlat edinme ilişkisini kurulduğu andan itibaren geçmişe yönelik olarak geçersiz hale getirir[9].
TMK madde 319 uyarınca dava açma hakkının, evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde düşeceği düzenlenmiştir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin geçmesinin ardından evlatlık ilişkisinin kaldırılması mümkün olmayacaktır[10].
2. Evlatlık İlişkisinin Kaldırılmasının Sebepleri
a. Rızanın Bulunmaması Nedeniyle Evlatlık İlişkisinin Sona Ermesi
TMK madde 317 gereğince evlatlık ilişkisinin kurulması sırasında, herhangi bir yasal nedene dayanmaksızın rızası alınması gereken ilgililerden rızanın alınmamış olması halinde, o kişilerce evlatlık ilişkisinin kaldırılması için dava açılabilir[11].Ayırt etme gücüne sahip küçük, küçüğün anne ve babası, TMK madde 308/II uyarınca vesayet daireleri ya da ergin ve kısıtlıların evlat edinilmesi durumunda evlat edinenin alt soyu ya da ergin evlat edinilen kişinin eşi kendilerinden rıza alınmaması sebebiyle dava açabilecektir[12]. Bunların yanında, anne ve babanın rızasının çocuğun doğumundan 6 hafta geçmeden verilmesi veya anne ya da babanın küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle evlat edinme sürecinde rızasının aranmayacak olmasına ilişkin kararın ilgili kişiye bildirilmemiş olması da iptal sebebi olarak kabul edilmektedir. Tüm bu anlatılanları yanında, kişilerin verdikleri rızaya ilişkin sadece şekle dayalı eksikliklerin evlat edinme ilişkisinin iptaline neden olmayacağı da belirtilmelidir[13].
b. Diğer Noksanlıklar Sebebiyle Evlatlık İlişkisinin Sona Ermesi
TMK madde 318 uyarınca evlat edinmeye ilişkin diğer noksanlıkların sebebiyle sakatlık mevcut ise evlat edinmenin iptalini; Cumhuriyet Savcısı ya da herhangi bir ilgili isteyebilecektir. İlgili maddede ‘esasa ilişkin noksanlıklar’ şeklinde nitelendirilen noksanlıklar; evlatlık ile evlat edinen arasında bakma ve eğitme ilişkisinin mevcut olmaması, evlat edinme işin gereken yaş şartlarının sağlanmaması, evlat edinme için gereken evlilik süresinin dolmamış olması, birlikte evlat edinme için aykırılığın bulunması olarak belirtilebilir.Eğer ki; anılan noksanlıkların dava sürecinde kalkmış olması ya da usule ilişkin olması ve evlatlığın iptal edilecek olması halinin evlatlığın menfaatinin ağır bir şekilde zedeleneceği düşüncesi varsa dava kabul edilmeyecektir[14]. Usule ilişkin noksanlık olarak, evlat edinmeye ilişkin verilmesi gereken kararın yetkili olmayan bir mahkeme tarafından alınmış olması örnek gösterilebilir[15]. Belirtildiği gibi bu tür usulen meydana gelebilecek noksanlıklarda, çocuğun menfaati gözetilerek evlatlık ilişkisinin kaldırılmaması mümkündür.
Av. Doç. Dr. Süleyman YILMAZ
Av. İlayda ŞİMŞEK, LL. M.
KAYNAKÇA
AKINTÜRK, Turgut: Türk Medeni Hukuku Yeni Medeni Kanun’a Uyarlanmış Aile Hukuku, İkinci Cilt, Yenilenmiş 9. Bası, İstanbul, 2004.
DURAL, Mustafa/ GÜMÜŞ, Mustafa Alper/ ÖĞÜZ, Tufan: Türk Özel Hukuku, Cilt III, Aile Hukuku, Altıncı Bası, İstanbul 2012,
ERGÜN, Ömer/ZEYTİN, Zafer: Türk Medeni Hukuku, 4. Baskı, Ankara 2018.
KAYIHAN, Şaban/ ÜNLÜTEPE, Mustafa: Medeni Hukuk Bilgisi, 4. Baskı, 2017.
KOÇ, Evren: ‘HMK ve TMK Çerçevesinde Evlat Edinme ve Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davasına İlişkin Bazı Tespitler’ İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası 2015, C. LXXIII, Sa. 1.
[1] Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 26.10.2017 tarihli, 2017/3040 E. ve 2017/13934 K. sayılı kararı.
[2] Akıntürk, Turgut: Türk Medeni Hukuku Yeni Medeni Kanun’a Uyarlanmış Aile Hukuku, İkinci Cilt, Yenilenmiş 9. Bası, İstanbul, 2004, s.359
[3] Madde 317- Yasal sebep bulunmaksızın rıza alınmamışsa, rızası alınması gereken kişiler, küçüğün menfaati bunun sonucunda ağır biçimde zedelenmeyecekse, hâkimden evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilirler.
[4] Madde 318- Evlât edinme esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakatsa, Cumhuriyet savcısı veya her ilgili evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilir. Noksanlıklar bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, bu yola gidilemez.”
[5] Koç, Evren: ‘HMK ve TMK Çerçevesinde Evlat Edinme Ve Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davasına İlişkin Bazı Tespitler’ İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası 2015, C. LXXIII, Sa. 1, s.382.
[6] Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2019 tarihli, 2019/216 E. ve 2019/1659 K. sayılı kararı.
[7] Koç,s.383.
[8] Koç, s.384.
[9] Dural Mustafa/Gümüş Mustafa Alper/Öğüz Tufan: ‘Türk Özel Hukuku, Cilt III, Aile Hukuku’ İstanbul 2012, Altıncı Bası,s.313.
[10] Kayıhan, Şaban/Ünlütepe, Mustafa: Medeni Hukuk Bilgisi, 4. Baskı, 2017, s.363
[11] Ergün Ömer/Zeytin Zafer: Türk Medeni Hukuku, Ankara 2018, 4. Baskı, s.221.
[12] Kayıhan/Ünlütepe, s.363.
[13] Dural/Gümüş/Öğüz, s..312.
[14] Ergün/Zeytin, s.221.
[15] Dural/Gümüş/Öğüz,s.314

