2020/2 E., 2021/3 Karar sayılı “Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı” [Karar] 01.04.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Kararın konusunu kooperatiflerin/yapı kooperatiflerinin 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu [TTK/Kanun] kapsamında tacir/ticaret şirketi sayılıp sayılamayacağı hususunda hukuk daireleri arasında içtihat ve uygulama farklılıkları sebebiyle bu aykırılığın İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca giderilmesi gerektiği kararı oluşturmaktadır.
Bazı hukuk daireleri kooperatiflerin tacir olduğuna dair görüş yazılarını paylaşmış ve genel itibarıyla TTK m. 124’te ticaret şirketleri arasında kooperatiflerin de sayıldığı, TTK m. 16/1’de ticaret şirketlerinin kanunen tacir olarak kabul edildikleri ve tacir olmanın hüküm ve sonuçlarına tabi kılındıkları, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu [1163 Sayılı Kanun] m. 99’daki düzenlemede bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticarî dava sayılacağının düzenlendiği, bu nedenlerle kooperatiflerin tacir oldukları ve tacir sayılması gerektiğini ifade etmişlerdir.
Kooperatiflerin tacir olmadığına ilişkin görüş bildiren hukuk dairelerine göre ise kooperatifin tanımının yapıldığı 1163 sayılı Kanun m. 1’de kooperatifin tacir sayılmasına yönelik açıklığın bulunmadığı, kooperatiflerde ticaret şirketlerinden farklı olarak kazanç elde edip bunları ortaklar arasında paylaştırma amacının olmadığı, kooperatiflerin amaçlarının kâr elde etmekten ziyade sosyal yönü ağır basan ortaklıklar olduğu, TTK’nın 124/1. maddesinde kooperatif ticari şirketler arasında sayılmış ise de aynı maddenin 2. fıkrasındaki düzenlemede sermaye şirketleri arasında sayılmadığı, bu sebeple kooperatifleri tacir kabul ederek tacir olmanın sonuçlarıyla sorumlu tutmanın kanunun amacına uygun olmadığı, Yargıtay uygulamalarında sadece 1163 sayılı Kanun’un uygulamasından doğan davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği hususunun düzenlendiği, bu sebeple kooperatiflerin/konut yapı kooperatiflerinin tacir olmadığı ve bu sebeplerle kooperatiflerin tacir sayılamayacağını ifade etmişlerdir.
Hukuk Genel Kurulu, hukuk dairelerinden gelen bu görüş ayrılıkları neticesinde içtihatların birleştirilmesinin uygun olacağı kanaatine varmış ve esasın incelemesine geçmiştir.
İlgili kararda kooperatif, 1163 sayılı Kanun m. 1’e göre
“Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.”
şeklinde tanımlamış olup buna göre kooperatiflerin tüzel kişiliğinin niteliği Kanun’da “ortaklık”, başka bir anlatımla “şirket” olarak belirlenmiştir. Bu hüküm ile kooperatiflerin maddede sayılan nitelikleri haiz bir “teşekkül” oldukları vurgulanmış olup bu durum, kooperatiflerin nitelikleri itibariyle tacir olup olmadıklarına dair doktrinde ve uygulamada ortaya çıkan tartışmalara sebep olmuştur.
Doktrin ve Yargıtay kararlarında genel olarak kooperatiflerin ekonomik faaliyetini kâr amacı gütmeden sürdürdüğü, kooperatif ortaklarının kazanç elde edip bunu paylaşmaktan ziyade yardımlaşma ve dayanışma anlayışı içerisinde bir araya geldikleri, bu nedenle Kanun’da kooperatifler “ortaklık/şirket” olarak belirtilmiş olmakla birlikte bu ortaklığın “ticari nitelikte bir ortaklık” olduğu yönünde bir açıklamanın bulunmadığı, 1163 Sayılı Kanun m. 99 yer alan bu Kanun’dan kaynaklanan hukuk davalarının tarafların sıfatına bakılmaksızın ticarî dava sayılacağı yönündeki hükümle de kooperatifle ortakları arasındaki uyuşmazlıkların ifade edildiği, kooperatiflerin sosyal bir fonksiyona sahip kendine özgü ortaklıklar olduğu belirtilerek tacir olmadıkları belirtilmiştir.
TTK’da ise kooperatifleri ticaret şirketleri arasında saymanın yanında, 1163 Sayılı Kanun m. 1 “ortaklık” olarak ifade edilen kooperatiflerin “ticari nitelikte bir ortaklık” olup olmadığı konusunda gerek doktrin gerekse yargısal kararlarda süregelen tartışmalar karşısındaki iradesini TTK m. 124’ün gerekçesinde açık bir şekilde belirtmiştir. İlgili maddenin gerekçesinde
“Kanunun 1’inci maddesinde kooperatifin şirket olduğu ifade edilmekte, ticaret şirketi olup olmadığı hususu açık bırakılmaktadır. Bu boşluk dolayısıyla, bir tartışma başlatılabilir ve kooperatifin ticaret şirketi olmadığı teorik olarak ileri sürülebilir ve 124’üncü maddenin kooperatifi ticaret şirketi kabul etmesi eleştirilebilir. Ancak, böyle bir tartışma kooperatif şirketin niteliği tartışmasını davet eder. Anılan şirket adî şirket olamayacağına göre Türk hukukunda üç kategori şirket ortaya çıkmış olur. Kooperatif şirkete uygulanacak hükümler sorunu da diğer sorunların ortaya çıkmasına sebep olur. Tasarı, tüm bu çözümün güç sorunları ortadan kaldırmak amacıyla kooperatifin ticaret şirketi olduğunu hükme bağlamıştır.”
Bu doğrultuda kanun koyucu tarafından TTK m. 124’ün gerekçesinde açıkça kooperatiflerin ticaret şirketi oldukları vurgulanmıştır.
Kararın gerekçe kısmında 1163 sayılı Kanun ile TTK’da yer alan yasal düzenlemeler ile anılan düzenlemelere ilişkin kanun koyucunun iradesini ortaya koyan gerekçeler dikkate alındığında;
- Kooperatiflerin nitelikleri itibariyle ticaret şirketi ve bir ticari işletmenin işletilmesi kriterinden bağımsız olarak tacir olduklarının açık olduğu,
- Bu açık kanun hükümleri karşısında ticaret siciline tescili zorunlu olan, ancak bu şekilde tüzel kişilik kazanabilen, ticarî defterler tutan, ortaklarının sermaye koyma borcu bulunan, şirketler ile birlikte düzenleme yapılıp birleşme, bölünme ve tür değiştirme şartları düzenlenen ve iflasa tabi olan kooperatiflerin ticaret şirketi ve tacir sayılmaları gerektiği,
- Kâr elde edilip bunun ortaklar arasında paylaşılıp paylaşılmadığı, diğer bir deyişle ne şekilde tasarruf edildiği kooperatifin amacının ekonomik olduğu gerçeğini değiştirmediği,
- Kooperatif şirketinin TTK m. 124’de ne şahıs ne de sermaye şirketleri arasında gösterilmemiş olmasının kanunun açık lafzı karşısında kooperatifin ticaret şirketi sayılmasına engel olmadığı,
- Kooperatifin tacir sayılmayacağı yönündeki yorumun kanuna aykırı [contra legem] bir yorum faaliyeti olduğu ve
Dolayısıyla, kooperatiflerin/yapı kooperatiflerinin TTK kapsamında tacir/ticaret şirketi olduklarına karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.