06.07.2022 tarih ve 31888 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu [VDDK] kararı kapsamında, bölge idare mahkemeleri dava dairelerinin kararları arasındaki aykırılığın, “eczacı odaları tarafından eczanelerin kullandığı levhaların ilan ve reklam vergisine tabi olmadığı ve bu nedenle vergi alınmaması gerektiğinden bahiste yapılan başvurular üzerine tesis edilen işlemin idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir nitelikte olmadığı” yönünde giderilmesine karar verilmiştir.
Danıştay VDDK kararına konu uyuşmazlık temel olarak eczacı odaları tarafından eczanelerin iş yerlerinde kullanılması zorunlu ve standardize edilmiş levhaların ilan ve reklam vergisine tabi olmadığı ve bu nedenle vergi alınmaması gerektiğinden bahisle yapılan başvurular üzerine tesis edilen işlemin idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir nitelikte olup olmadığına ilişkindir.
Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Daireleri tarafından verilen kararlar incelendiğinde,
- İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesinin 07/07/2020 tarih ve 2019/4184 E. ve 2020/3637 K. sayılı kararı kapsamında, istinaf istemi kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, işin esası incelenmek suretiyle dava konusu işlemin iptaline kesin olarak karar verilmiştir.
- Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesinin 19/09/2019 tarih ve 2019/544 E. ve 2019/1386 K. sayılı kararı kapsamında, istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların isteme konu vergi mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle istemin kesin olarak reddedilmesine karar verilmiştir.
- Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 09/06/2020 tarih ve 2019/1296 E. ve 2020/436 K. sayılı kararı kapsamında, istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların isteme konu vergi mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle istemin kesin olarak reddedilmesine karar verilmiştir.
İlgili kararlarda uyuşmazlığın esası incelenerek verilen mahkeme kararlarına yöneltilen istinaf istemlerinin incelenmesi söz konusudur. Uyuşmazlığın esasının incelenmesi, dava konusu edilen işlemin idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir nitelik bir işlem olduğunun kabul edildiğini ortaya koymaktadır.
- Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 21/09/2021 tarih ve 2020/2287 E. ve 2021/1483 K. sayılı kararı kapsamında, uyuşmazlığın esası incelenerek verilen vergi mahkemesi kararına yöneltilen istinaf istemi kabul edilmiş ve karar kaldırılarak dava konusu edilen işlemin idari davaya konu olabilecek nitelikte kesin ve yürütülebilir bir işlem olmadığı sonucuna ulaşılarak davanın incelenmeksizin reddedilmesine karar verilmiştir.
Danıştay VDDK kararı çerçevesinde,
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun [İYUK] m. 2 hükmünde öngörülen idari davalara konu edilebilecek idari işlemlerin idari makamlar tarafından bir kamu hizmetini yürütmek üzere kendilerine tanınan kamu gücü kullanılarak ve idarenin tek yanlı iradesiyle tesis edilen, kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte olup ilgililerin menfaatini etkileyen hukuksal işlemler olduğu,
- Vergi mahkemelerinde dava konusu edilebilecek işlemler arasında, kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemler, tesis sebepleri, şekli, doğuracağı hukuki sonuçlan vergi kanunlarıyla belirlenmiş vergi tarhiyatına, ceza kesilmesine ve vergi tevkifatına ilişkin işlemler ile düzeltme işlemleri, düzeltme ve şikayet başvurularının reddine ilişkin işlemler, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin ödeme emri, haciz, ihtiyati tahakkuk, ihtiyati haciz gibi işlemler ile ilgililerin hukuki menfaatini etkileyen diğer işlemlerin yer aldığı,
- Diğer taraftan, İYUK m. 10 hükmünün, ilgililerin, idari davaya konu yapılabilecek bir işlemin tesis edilmesi için idari makamlara başvurmasına olanak tanıdığı,
- Bir hukuk normunun uygulanmasına ilişkin açıklama talebini içeren başvurulara karşı idarece verilen görüşleri bildiren cevapların, idari işlemlerin yukarıda değinilen ayırıcı özelliklerinden olan icrailik vasfından yoksun olmaları nedeniyle iptal davasına konu oluşturmayacağı,
- Bu nedenle idareye yapılan her başvurunun İYUK m. 10 hükmü uyarınca idari davaya konu olabilecek bir işlemin tesis edilmesi amacını taşıdığından ve idari başvurulara verilecek her cevabın da idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlem teşkil edeceğinden söz edilemeyeceği,
- Eczacılar hakkında ilan ve reklam vergisi yönünden idari davaya konu olabilecek nitelikteki kesin ve yürütülmesi gereken işlemlerin söz konusu verginin tarh ve tahsiline ilişkin vergilendirme işlemleri olduğu,
- Eczacı odaları tarafından yapılan başvurulara verilen cevapların ise 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca ilan ve reklam vergisinin mükellefi olan eczanelerin hukuki durumunu açıklayıcı mahiyette olduğu ve onların hak ve yükümlülükleri üzerinde bir değişiklik ya da yenilik meydana getirmediği dikkate alındığında bu işlemlerin icrailik özelliği barındırmadığı,
- Ortada idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte bir işlem bulunmadığından anılan işlemlere karşı açılan davaların İYUK m. 15/I/b hükmü uyarınca esasının incelenmesine olanak bulunmadığı
sebeplerine dayanmak suretiyle anılan bölge idare mahkemeleri dava dairelerinin kararları arasındaki aykırılığın, eczacı odaları tarafından eczanelerin kullandığı levhaların ilan ve reklam vergisine tabi olmadığı ve bu nedenle vergi alınmaması gerektiğinden bahiste yapılan başvurular üzerine tesis edilen işlemin idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir nitelikte olmadığı yönünde giderilmesine karar verilmiştir.
İlgili karara erişmek için tıklayınız.
Stj. Av. Sena GÜMÜŞ