Deprem Sigortası ve Sağladığı Haklar

Yazıyı paylaş

Share on facebook
Share on linkedin
Share on twitter
Share on email
1. Zorunlu Deprem Sigortası ve İhtiyari Deprem Sigortası Nedir?

Deprem sigortası, deprem doğal afetinin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının doğrudan neden olduğu zararların güvence altına alınmasına yarayan bir çeşit güvencedir. Bu sigorta, yapıda meydana gelen zararı tazmin ederek lehdarın eski hayatına dönmesini amaçlamaktadır.

Zorunlu deprem sigortası, Doğal Afetler Sigortaları Kurumu [DASK] tarafından sağlanır ve yönetilir.

İhtiyari deprem sigortası, zorunlu deprem sigortası kapsamı dışında kalınan yerler için öngörülen sigortadır. Köy yerleşimleri gibi zorunlu deprem sigortası yaptırılamayan yerlerde ihtiyari deprem sigortası yaptırılarak deprem ve beraberinde getirdiği afetler sebebiyle oluşan zararlar güvence altına alınabilir.

2. Zorunlu Deprem Sigortasının Kapsamı

6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu m.10 hükmünde zorunlu deprem sigortasına tabi alanlar sayılmıştır. Buna göre;

  • 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na tabi bağımsız bölümler,
  • Tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerine inşaa edilen mesken niteliğindeki binalar ve bu binaların içinde yer alan ticarethane, büro ve benzeri amaçla kullanılan bağımsız bölümler [örneğin mesken niteliğindeki bağımsız bölümdeki avukatlık ofisi ya da mali müşavirlik ofisi],
  • Doğal afet nedeniyle devlet tarafından yapılan ya da verilen kredi ile yaptırılan meskenler,
  • Kamu yararına tabi derneklere ait taşınmazlar,
  • Ahşap, kerpiç ve benzeri evler zorunlu deprem sigortasına tabidir.

Ayrıca koşulların uyması durumunda:

  • Kat irtifakı tesis edilmiş binalar,
  • Tapuda henüz cins tashihi yapılmamış ve tapu kütüğünde arsa veya tarla olarak gözüken binalar,
  • Tapu tashihi henüz yapılmış kooperatifler de zorunlu deprem sigortasına tabidir.

Kanunda aynı zamanda inşaatı henüz tamamlanmamış yapılar, kaçak yapılar, ev eşyaları gibi zorunlu deprem sigortasına tabi olmayan hususlar da ayrıca belirtilmiştir.

Kanuna göre zorunlu deprem sigortasının geçerlilik süresi bir yıldır ve sigorta sözleşmesinin her yıl yenilenmesi gerekir. Aksi halde zorunlu deprem sigortasından yenilenmeyen yıl için faydalanılamaz.

3. Zorunlu Deprem Sigortası Teminatının Kapsamı

Zorunlu deprem sigortası, binanın temellerinde, ana duvarlarında, bağımsız bölümlerine ayrılan ortak duvarlarında, bahçe duvarlarında, istinat duvarlarında, tavan ve tabanlarında, merdivenlerde, asansörlerde, sahanlıklarda, koridor çatılarında, bacalarda ve buna benzer nitelikteki tamamlayıcı bölümlerdeki hasarları kapsar.

Ancak,

  • Enkaz kaldırma masrafları, kâr kaybı, işin durması, kira mahrumiyet, alternatif ikametgâh ve iş yeri masrafları gibi dolaylı masrafları,
  • Her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri,
  • Tüm bedeni zararlar ve vefatı,
  • Manevi tazminat talepleri,
  • Deprem ve deprem sonucu oluşan yangın, infilak, tsunami veya yer kayması dışında kalan hasarları,
  • Depremden bağımsız binanın kendi kusurlu yapısıyla oluşmuş zararları karşılamamaktadır.
4. Zorunlu Deprem Sigortası Kim Tarafından Yaptırılır?

Kanuna göre zorunlu deprem sigortası, bina ve bağımsız bölümler için malikler ya da intifa hakkı sahipleri tarafından yaptırılabilir. Ayrıca kiracılar tarafından da zorunlu deprem sigortası yaptırılabilir ancak bu durumda poliçe malik adına düzenlenmektedir.

Kredi ile zorunlu deprem sigortası kapsamındaki taşınmazların satın alınması durumunda ise sigorta, kredi veren banka tarafından yaptırılır ve kredi süresi bitene kadar banka tarafından yenilenir. Bankanın sigorta poliçesini her yıl yenilememesi durumunda sorumluluğu doğacaktır. Sigorta poliçesinin yenilenmemesi nedeniyle zarara uğrayan kişinin bankaya karşı tazminat davası açması mümkündür.

Öte yandan, sigorta ettiren[1] ya da sigortalı[2], binanın veya her bir bağımsız bölümün diğer bir deyişle dairenin mimari projeye aykırı olarak ve yağının taşıyıcı sistemini olumsuz yönde etkileyecek şekilde tadil edilmesine ya da zayıflatılmasına karşı gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Aksi halde bu değişiklikler sebebiyle meydana gelen zararlarda tazminat hakkını kaybetmektedir. Örnek vermek gerekirse deprem sarsıntısı sonucu evi yıkılan bir malik, evindeki taşıyıcı kolonu kestirmişse ve evinin depreme dayanıklılığı azalmışsa sigorta tazminatı hakkını kaybedebilir.

5. Deprem Sonrasında Sigorta Ettiren veya Sigortalı Tarafından Yapılması Gerekenler

Sigorta ettiren veya sigortalı rizikonun[3] öğrendiği tarihten itibaren en geç on beş işgünü içinde DASK veya Kurum nam ve hesabına sözleşmeyi yapan sigorta şirketine bildirimde bulunmalı ve Kurum yetkililerinin zarar gören binalarda inceleme yapmasına ve zararı azaltmaya yönelik tedbir almasına izin vermelidir. Ayrıca sigorta ettiren veya sigortalı tazminatın tespiti için kendisinden istenilen belgeleri ve uğramış olduğu zararı belirtir yazılı bir bildirimi Kurum’a ya da sigorta şirketine vermelidir.

Ülkemizde 06.02.2023 tarihinde gerçekleşen deprem sonrasında DASK internet sitesinde söz konusu on beş günlük süreyi uygulamayacağını bu nedenle süre kısıtı olmaksızın hasar başvurusu yapılabileceğini ilan etmiştir. Hasar başvuruları, e- Devlet ve www.dask.gov.tr üzerinden yapılabilmektedir.

6. DASK ve Yetkili Sigorta Şirketinin Yükümlülükleri

Kurum, hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren mümkün olan en kısa süre içerisinde gerekli incelemeleri tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tespit ederek sigorta ettiren veya sigortalıya bildirmek zorundadır. Bu bildirimden itibaren en geç bir ay içerisinde tazminat miktarını hak sahibine ödemek zorundadır.

Depremde sigortalı konutta hasar olmayıp sadece ortak alanda hasar olması durumunda, sigortalının taşınmazdaki hissesi oranında tazminat ödemesi yapılır.

7. Zorunlu Deprem Sigortası Nedeniyle Açılacak Tazminat Davası

Zorunlu deprem sigortası nedeniyle açılacak tazminat davalarında davacı sigorta ettiren veya sigortalıdır. Sigorta ettiren kişi depremde vefat etmişse, onun yerine mirasçıları DASK’tan tazminat talep edebilirler. Davalı ise DASK yahut aracı sigorta şirketidir.

Zorunlu deprem sigortası nedeniyle Kuruma karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme DASK’ın bulunduğu ya da rizikonun gerçekleştiği yer mahkemesidir. Görevli mahkeme ise, sigorta poliçesinin ne tür bir taşınmaz için düzenlendiğine göre değişmektedir. Konut için sigorta poliçesinin düzenlenmesi durumunda bu bir tüketici işlemi olduğundan görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi, bir ticarethane için sigorta poliçesi düzenlenmesi durumunda ise görevli mahkeme Ticaret Mahkemesidir.

Kuruma yapılan başvurudan itibaren 1 aylık süre içinde yanıt verilmemesi veya eksik/hatalı yanıt vermesi halinde dava açma hakkı doğacaktır. Sigorta sözleşmesinden kaynaklanan taleplerde zamanaşımı iki yıldır.


 

[1] Sigorta Ettiren: Zorunlu deprem sigortasını yaptıran kişidir.

[2] Sigortalı: Zorunlu deprem sigortası güvencesinden yararlanan kişi.

[3] Riziko: Deprem veya deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami veya yer kayması sebebiyle doğrudan maddi bir zararın ortaya çıkmasıdır.

Paylaşımlardan haberdar olmak için

Yeni yazılar, haberler ve akademik çalışmalar

Benzer Yazılar

MAGNA HUKUK AVUKATLIK & DANIŞMANLIK KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI HUKUKU KAPSAMINDA ÇALIŞAN ADAYI AYDINLATMA METNİ

Magna Hukuk, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (6698 sayılı Kanun) kapsamında kişisel verilerin işlenme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen olarak veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden veri sorumlusu sıfatıyla sorumludur.
       
İşbu metinle temel hak ve özgürlükler ve kişisel verileri korumak; Anayasa’ya, insan haklarına ilişkin taraf olunan uluslararası sözleşmelere ve Kanun ile sair mevzuata uygun veri işleme faaliyetinde bulunmak amacıyla Magna Hukuk tarafından yapılan iş başvuruları doğrultusunda işlenen kişisel verilere ilişkin veri sorumlusunun aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, çalışan adayı durumunda olan ilgili kişilerin bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır. Çalışan adayları, Magna Hukuk bünyesinde çalışmak için başvuruda bulunmuş avukat, stajyer avukat ve idari personel adaylarıdır.
       
İşbu metin Magna Hukuk Avukatlık & Danışmanlık Kişisel Verilerin Korunması ve İşlenmesi Politikası Metni (Politika Metni) ile açıklanan kavram ve ilkelere uyumlu olarak hazırlanmış olup gerektiğinde güncellenmektedir.